31 Aralık 2010 Cuma

öğretmenliğe devam...

öğretmenlerin
Çalışma alanları ve İş bulma olanakları

Teknik eğitim fakültelerinin bilgisayar öğretmenliği ile ilgili bölümlerini bitirenler, kamu ve özel kurum ve kuruluşlarına bağlı mesleki ve teknik ortaöğretim okulları ile çıraklık ve yaygın eğitim kurumlarında, atölye ve meslek dersi öğretmeni olarak çalışabilirler. - özel dersanelerde çalışabilirler. - meslek alanı ile ilgili her tür ve seviyedeki kamu ve özel sektörde teknik eleman olarak da görev alabilirler. Ayrıca kendi işlerini kurabilirler.

Meslek eğitiminin verildiği yerler

Mesleğin eğitimi çeşitli üniversitelerin,teknik eğitim fakültelerinin bilgisayar öğretmenliği,bilgisayar sistemleri öğretmenliği ve bilgisayar ve kontrol öğretmenliği, bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliği bilgisayar bölümlerinde verilmektedir.

Meslek eğitimine giriş koşulları

Bu bölüme girebilmek için öğrenci seçme sınavı’nda (öss) yeterli “sayısal (say)” puan almak gerekmektedir. Ayrıca üniversitelerin “bilgisayar teknolojisi bölümü/bilgisayar teknolojisi ve bilişim sistemleri bölümü(lisans), matematik- bilgisayar bölümü, bilgisayar mühendisliği, bilgisayar bilimleri mühendisliği, kontrol ve bilgisayar mühendisliği” programlarını bitirenlerden ortaöğretim alan öğretmenliği tezsiz yüksek lisans programını veya milli eğitim bakanlığı yüksek öğretim kurulu (yök) işbirliği ile açılan /açılacak pedogojik formasyon programını başarı ile tamamlayanlar, lise dengi okullarda bilgisayar öğretmeni olarak atanabilirler.

Eğitimin süresi ve İçeriği

Mesleğin eğitim süresi 4 yıldır. Eğitim süresince genel kültür derslerinin yanı sıra, devre elemanları ve ölçü aletleri, bilgisayar eğitimi, bilgisayar programlama, mikroişlemci, elektrik ve manyetik alanlar, bilgisayar destekli devre tasarımı, mesleki ve teknik eğitimin esasları, birey ve öğrenim metotları gibi dersler verilmektedir. Öğrenciler eğitimleri sırasında okullarda uygulama yapmaktadır.

30 Aralık 2010 Perşembe

öğretmenlik

Bilgisayar öğretmeniÇalıştığı eğitim kurum ya da kuruluşunda; öğrencilere ya da yetişkinlere, bilgisayar ile ilgili eğitim veren kişidir.

Görevleri

Bilgisayar ile ilgili hangi bilgi, beceri, tutum ve davranışların, hangi yaş düzeylerindeki öğrenci gruplarına, hangi yöntemlerle kazandırılacağı, meb tarafından onaylanan öğretim programları ve ilgili mevzuatta belirtilmiştir. Bilgisayar öğretmeni, bu program çerçevesinde, - eğitim vereceği grubun düzeyine uygun bir çalışma planı yapar, - sorumlu olduğu atölye, laboratuar, işlik vb. Yerleri sürekli olarak eğitime hazır durumda bulundurur. (gerektiğinde kullanılan alet ve makinelerin bakımlarını ve basit onarımlarını yapar.) - kendisine ayrılan ders saatlerinde çalışma planını uygulayarak öğrencilere alanı ile ilgili bilgi ve beceri kazandırır, - öğrencilerin başarılarını değerlendirir, başarıyı artırıcı önlemler alır, - eğitici kol çalışmalarında görev alarak öğrencilerin yeteneklerini geliştirici etkinlikler düzenler, - öğrencilerin gelişimlerini izler, sorunlarının çözümüne yardımcı olur, - İşletmelerde uygulama yapan öğrencilerin çalışmalarını izler, ilgililere rehberlik eder, - çevresindeki sanayi kuruluşları ile işletmelerdeki gelişmeleri izler, ihtiyaçları saptar, bunların öğretim programlarına yansıtılması için ilgililere önerilerde bulunur, - nöbetçi olduğu günlerde, okulun düzen ve disiplinini sağlamak üzere görev yapar, - sınıf öğretmeni olarak, öğrencilerin alan ve ders seçmelerine yardımcı olur, yönetimle ilişkilerini sağlamaya çalışır. Kullanilan

Eğitim materyalleri

Alanı ile ilgili meslek dersleri müfredat programı, yıllık ve günlük çalışma planları, not defteri, ders ve yoklama defterleri, öğrenci iş takip formu, eğitim araçları (projeksiyon, tepegöz, tv, video, video bantları, saydam, bilgisayar, bilgisayar yazılımları, cd vb.)

Mesleğin gerektirdiği özellikler

Bilgisayar öğretmeni olmak isteyenlerin; - üst düzeyde genel yeteneğe sahip, - matematiğe ve mantık disiplinlerine karşı ilgili ve bu alanda başarılı, sistematik davranabilen, el ve gözlerini eşgüdümle kullanabilen, - düşüncelerini başkalarına açık bir biçimde aktarabilen, - İyi bir öğrenme ortamı sağlayabilen, dikkatli, işine özen gösteren, - mesleğinin sorunları ile ilgilenen ve çözüm yolları bulmaya çalışan, - İnsanlarla iyi iletişim kurabilen; sevecen, hoşgörülü, sabırlı, - öğrencilerin duygu ve düşüncelerini anlayabilen, - kendini geliştirmeye istekli, coşkulu, girişimci, yaratıcı kimseler olmaları gerekir.



Çalışma ortamı ve koşulları

Bilgisayar öğretmeni sınıfta görev yapar, görevini genellikle oturarak yürütür. Çalışma ortamı gürültüsüz ve tozdan arındırılmıştır.

29 Aralık 2010 Çarşamba


dün tembih etmişti bizi  gelin diye  hocamız
bizgeldik ama hocamız gelmedi
galıba işi varmışbende arkadaslar kantinde idi ugradım yanlarına sonra biraz
gezdik başka bir arkadaş ile sonra ee geldim işte..

28 Aralık 2010 Salı


hocamız bugun bizi serbest biraktı bilgisyar lar
ile uğrastık sınav tarihlerine falan
baktık öle işte ders işlemediğimiz için bişey yazamıyorum.
ve baslasacak bişeyler bulamadım

27 Aralık 2010 Pazartesi

devam...

DÖRDÜNCÜ KUŞAK İŞLEMCİ
Bu nesille birlikte işlemcilerin hız ve yeteneklerinde hissedilir gelişmeler oldu, yeni teknolojilere yol açıldı. 486dx-dx2, 486DX-DX4 bu zamanda çıkmıştır hızları 66-100 MHZ arası oldu.



BEŞİNCİ KUŞAK İŞLEMCİLERBu nesil işlemciler; Pentium, Pentium 60 ve 66 işlemciler oldu. P5 kodu ile tanımlanırlar. Pentium 75-200 arsı işlemciler ise P54C olarak tanımlandı. Pentium MMX kodu işlemciler ise P55c kodu ile anıldı. MMX teknolojisi; içerisinde multimedya desteği içeren uygulamalar bulunan eklenti idi . İçerisinde 47 komut ilave edilmiştir.

ALTINCI KUŞAK İŞLEMCİLER
Altıncı nesilde yine mimariler gelişti, saat hızları arttı. Ayrıca saat hızlarını artırırken bu hızlarda işlemcinin daha çok iş yapması için yeni yollar geliştirildi. Altıncı sınıfın ilk örneği Pentium Pro oldu. Daha sonra Wındows NT yüklü sunucular için optimize edilen ve hala Wındows NT de diğer işlemcilerden daha başarılı olan bu işlemci, 150 ila 200 Mhz hızlarda sunulmaktadır. Entegre önbelleği olan (L2) ilk işlemcidir.

YEDİNCİ KUŞAK İŞLEMCİLER
Klamath adı ile bilinen Pentium II ise !997 Mayıs ayında, 233, 266 ve 300 MHZ hızındaki modelleriyle piyasaya çıktı. Bu işlemcide birinci seviye (L1) ön bellek 16 KB dan 32 KB’ye yükseltilmişti. İşlemci ile bütünleşik (L2) ön belleği ise 512 K’dır. L2 ön belleğin işlemci içerisine yerleştirilmesi ile ana kart üzerindeki L2 ön bellek bankaları da ortadan kalkmış oldu.

Bu işlemcide tasarım epey değişerek işlemci ön belleği bir muhafaza içine kondu. İşlemci ise artık ana kart üzerine soketle değil bir slotla takılıyordu. Bu yüzden söz konusu muhafaza SEC (Single Edge Cartridge-Tek Kenardan Temaslı Kartuş) olarak adlandırıldı. 1998 yılında Pentium II işlemcilerin 333, Mayıs ayında ise 350 ve 400 MHz’lik modelleri Deschutes kod adı ile çıktı. MMX komutlarını da içeren bu işlemci günümüzün en popüler işlemcilerindendi.

Pentium II‘nin yakın geleceğine bakılırsa, Intel, 1999 yılının başından itibaren katmai kod adı ile 400-450 MHZ lik Pentium II Modellerini çıkardı. Katmai işlemciler MMX2 talimat seti ile donatıldı.

Bu arada biraz olsun Celerona Değinelim. İlk üretilen 233 mhz’lik Celeron Slot1 üzerine takılan, muhafazasız ve L2 ön belleği bulunmayan 66 Mhz veri yolu hızı ile çalışan bir işlemci idi. Üretilmesindeki amaç ve etkenler biraz farklıydı. Çünkü Pentium II işlemciler ve bu işlemcilerle kullanılan ana kartlar oldukça pahalı idi. Intel MMX işlemci pazarında tahtını CYRIC ‘ e kaptırmış olduğu için (öyleki : Cyric firmasının önüne bir anıt mezar maketi konuldu. Üstündeki taşa İntel yazmışlardı. ) amaçları MMX teknolojisini piyasadan silmekti.

Bu amaçla pek başarılı olduğu söylenemez. Zira ilk Celeron’ların üzerinde L2 ön bellek bulunmadığından MMX işlemcilerin performansının üzerine çıkamadı.


SEKİZİNCİ KUŞAK İŞLEMCİLERPentium III, AMD K7ve P4-Exeon işlemcilerin gelişmeye başladığı dönemlerdir. Bu işlemcilerle birlikte bellek teknolojisi de gelişti DDRRAM (yeni nesil hafıza) teknoloji ortaya çıktı . P4 serisi işlemcilerin hızları 1. 4GB-3. 2GB yüksek hıza ulaştı. Ve işlemcinin boyutları son derece küçük bir hal aldı.

26 Aralık 2010 Pazar

PC İŞLEMCİLERİN GELİŞİMİ


İntel’in orijinal IBM PC için geliştirdiği ilk işlemci olan 8088‘den başlayarak, bugün kullandığımız Pentıum III ve P4’lere ve başka firmalarca üretilen benzeri ve eşdeğeri olan modellere kadar işlemciler çok büyük gelişme gösterdi. Bu gelişmeler sırasıyla;

BİRİNCİ NESİL İŞLEMCİLER

Pc’lerde ilk kullanılan işlemciler 8088 olmuştur. İntel’in daha önce ürettiği 16 bitlik veri yoluna sahip 8086 modeli, 8 bitlik 8088’den daha güçlüydü, ancak 8088 ekonomik nedenlerden dolayı (daha ucuz ana kart kullanılmasını sağladığı için) seçildi. İlk modeli 4. 77 MHZ hızındaydı, sonradan 8 MHZ’lik modeli seçildi.

İKİNCİ KUŞAK İŞLEMCİLER

İntel 80286, yani genel olarak 286 adıyla tanıttığımız işlemciler bu nesildendir. (Aslında Intel bu işlemciden önce 80186 adı ile bir işlemci daha yaptı ama uyum problemleri yüzünden PC2lerde kullanılmadı). 7-8 yıldır PC kullananlar bu işlemciyi bilirler. Hatta bu gün sadece veri girişi yapan bazı 286 sistemler hala bazı ofislerde kullanılmaktadır; ancak artık yürürlükten kalktığını söylemek daha doğru olur . 286 işlemci, IBM’in AT (Advenced Technology- İleri Teknoloji) sisteminde kullanılmıştır. 286 PC işlemcilerindeki ilk büyük atılımdır.

İlk nesle göre ciddi bir performans artışı sağlamıştır. 16 MB bellek desteği getirmiştir. 6 ve 8 MHZ’lik modellerinden başlayarak, 20 MHZ’e ulaşan modelleri vardır. 286, PC dünyasına çok sayıda kullanıcı girmesini sağlayan bir işlemcidir. Ancak o zamanlarda Windows gibi grafik kullanıcı arabirimi (GUI-Graphical User Interface) olmayan DOS’ta kullanılıyordu ve sonradan korunmuş modda (protected mode) Windows’u çalıştırabilse de pek Windows için kullanılmadı.

ÜÇÜNCÜ KUŞAK İŞLEMCİLER

386 ailesi olarak da anılan üçüncü nesil 80386 işlemciler, işlemcilerin gelişiminde yeni bir atılımı temsil ederler. Intel bu nesilde DX ve SX sınıflandırmasını getirdi. 386DX PC platformu için geliştirilen ilk gerçek 32 bitlik işlemcidir. Çıkışı ile birlikte Wındows kullanımı yaygınlaştı. 1985 yılında 16 MHZ’lik modeli ile piyasaya girdi, 1989 yılında 33 MHZ e ulaştı. 386’larla birlikte İntel “klonları” da piyasaya çıktı; yani CYRİX ve AMD firmaları kendi 386 DX işlemcilerini geliştirdiler. Hatta 386DX lerin 40 MHZ’lik modellerinde çıkardılar.

1988’de çıkan 386 SX ise DX modelinin “hafif” versiyonudur. 286’lar gibi 16 bit veri yolunu kullanırlar. 386DX’ten daha düşük bir model  olmasına rağmen 286’lara alternatif olması için çıkarılmıştır. Bu modelin de AMD ve CYRIX klonları da vardır ve 16 ia 33 MHZ(1992 yılında) hızları arasında üretilmiştir. 386 işlemciler üzerine matematiksel işlemleri hızlandırması için FPU( Floating Point Unit-Kayan Nokta. Birimi/matematik işlemci) adı verilen bir ilave işlemci takılabiliyordu.

25 Aralık 2010 Cumartesi

merkezi işlem birimi

Merkezi işlem  birimi (MİB veya CPU) bir bilgisayarın  en önemli parçasıdır. Çalıştırılmakta olan yazılımın içinde bulunan komutları işler. İşlemci terimi genelde MİB için kullanılır. Mikroişlemci ise tek bir yonga içine yerleştirilmiş bir MİB'dir. Genelde, günümüzde MİB'ler mikroişlemci şeklindedir.

Merkezi işlem birimi aritmetik  ve mantıksal yapma yeteneğine sahiptir. Giriş ve çıkış birimleri arasında verilen program ile uygun çalışmayı sağlar. MİB makine dili denilen düşük seviyeli kodlama sistemi ile çalışır; bu kodlama sistemi bilgisayarın algılayabileceği operasyon kodlarından (opcode) oluşur.

Merkezi işlem birimi aritmetik ve mantıksal işlemleri ALU vasıtasıyla yapar. Bunun dışında virgüllü sayılarla daha rahat  hesap yapabilmesi için FPu vardır. Mikro işlemcinin dış dünya  ile bağlantısını sağlayan kısmına BIU esas kod işleme işlevini yerine getrien kısmına EU denir. Mikroişlemcinin içerisinde bulunan küçük hafıza alanlarına register


İşlemci

 bilgisayarlarımızın  beynidir; tüm işlemler ondan sorulur. Eskiden beri bilgisayarlar, bir sistem performansını etkileyen en önemli bileşen olarak işlemci modeli ve hızı ile satın alınmış, böyle adlandırılmıştır: Pentium 166 MMX, Pentium III 800 gibi. Ancak, Pentium işlemcilere geçildikten sonra bir sistemin performansını belirlemede (o sistemde yapılacak işlere göre) sabit disk ve ekran kartı hızları, RAM miktarı gibi faktörlerin de çok belirleyici olduğu ortaya çıkmıştır. Yine de işlemci her zaman bir sistemin performansında ve yapabileceği rolü oynayacaktır.

İŞLEMCİ HIZLARINI BELİRLEYEN UNSURLAR
İşlemciler saat hızları ile anılırlar (166 MHZ, 633 MHZ, 900 MHZ gibi. ) Ancak bir işlemcinin hızını belirleyen asıl faktör o işlemcinin mimarisi, yani modelidir. Bu yüzden 100 MHZ saat hızına sahip pentium işemci. 100 MHZ saat hızına sahip 486 işlemciden daha hızlıdır . Aynı şekilde Pentium II’lerden daha düşük bir model sayılan celeron işlemcilerin bir kısmında üzerinde l2 ön bellek bulunmadığı için aynı iç hıza sahip Pentium II lerden, hatta bazı işlemcilerden yine kendisiyle aynı hızdaki Pentium MMX işlemcilerden daha yavaştır.

Performans: Bir PC’nin performansını belirleyen en önemli etken işlemcidir. Diğer bileşenler de performans üzerinde önemli bir rol oynuyor;ancak işlemcinin maksimum performansını belirlemede en baskın faktördür. Diğer aygıtlar(işlemciye verilen parçalar) sadece işlemcinin performansına ulaşmasını sağlar.

Yazılım Desteği: Yeni, hızlı işlemciler daha fazla performans gerektiren yeni yazılımların kullanılmasını sağlar . Ayrıca Pentium MMX teknolojisi içeren işlemciler, daha önceki sistemlerde kullanılmayan özel yazılımların kullanılmasına izin verir.

Güvenilirlik ve tutarlılık: Bir işlemcinin kalitesi, sisteminizin ne kadar güvenli çalışacağını belirleyen faktörlerden biridir.

Enerji Tüketimi ve Soğutma: Önceleri işlemciler, diğer sistem aygıtlarına göre daha az güç tüketirlerdi . Yeni işlemciler daha fazla güç tüketiyorlardı. Bu nedenle daha fazla ısınıyorlar ve soğutulmaları için üzerlerinde bir fan veya ısıyı emen bir soğutucu bulunuyor.

Ana kart desteği: PC’nizde kullanacağımız işlemci türünün, kullanacağımız ana kart ile yakın ilgisi vardır. Her ana kart, belirli bir işlemci serisini destekler.

24 Aralık 2010 Cuma

PC İLE YAPABİLECEKLERİNİZ
Her tür kişisel veya resmi yazınızı göze hoş gelen bir biçimde yazabilir, bunları yazıcıya gönderip kağıt üzerine çıkış alabilirsiniz.

Karmaşık hesaplarınızı (örneğin bütçeler, maliyet raporları vs.) otomatik yapıp size hesap tabloları halinde sunacak programlar kullanabilirsiniz.

Resim yapabilir, hazır resim ve fotoğraflarınızı izleyebilir veya üzerlerinde değişiklikler yapabilirsiniz. Çalışmalarınızın ne kadar etkileyici ve şaşırtıcı olacağı biraz da sizin becerinize bağlıdır.

Müzik dinleyebilir, dinlediğiniz müziklere çeşitli ses efektleri verebilir, uygun yazılımlarla kendi müziklerinizi besteleyebilir, “miks” yapabilirsiniz.

Film seyredebilirsiniz. Uygun donanım ve yazılım bileşenleri ile sinema filmlerini bile seyredebilirsiniz.

Bir video kameranız, uygun donanım ve yazılımınız varsa kendi çektiğiniz filmlerin montajını yapabilir, görüntülere çeşitli efektler verebilirsiniz.

Bir modeme ve internet hattına sahipseniz, tüm dünyadan çok sayıda kişinin aklınıza gelebilecek her konuda sunduğu çeşitli yazılı, görsel ve işitsel bilgilere ulaşabilirsiniz. Arkadaşınıza anında mektup gönderebilirsiniz.

Yine modem aracılığı ile uzaktaki arkadaşlarınızla sesli ve yazılı olarak sohbet edebilirsiniz. Tabii onların da bir PC ve modemi varsa...

Bir modemin size sağladığı olanaklar neredeyse sınırsızdır: İnternette Web sitesi olan mağazalardan kredi kartı ile alışveriş edip, sipariş ettiğiniz ürünlerin kapınıza kadar gelmesini sağlayabilirsiniz.

Yine modemle İnternet üzerinden gazetelerin Web sitelerine bağlanıp günlük haberleri okuyabilirsiniz.

Oyun oynayabilirsiniz. Modeminizle uzaktaki bir arkadaşınızla oyun oynamanız da mümkündür. Piyasada binlerce farklı türden oyun vardır. Ama kendinizi de fazla oyuna kaptırmamalısınız.

İşinize uygun yazılımlarla iş veriminizi artırabilir, kendinizi geliştirebilirsiniz.

İş biliyorsanız işe gitmeyebilirsiniz. Artık dünyada sayıları hiç de anımsanamayacak kadar çok sayıda kişi, bilgisayarları sayesinde pijamaları ile evde çalışıp, bilgisayarda hazırladıkları işleri modemle işverenine gönderiyorlar. Bu kavrama da “telecommuting” adı veriliyor...

Çocuklarınızın eğitimi için uygun programlar bulabilir, öğreneceği şeyleri daha kolay ve eğlenceli algılamasını sağlayabilirsiniz.

Bir tarayıcı ile bilgisayar ortamında fotoğraf albümünüzü oluşturabilir, fotoğraflarınızın zamanın yıpratıcı etkilerinden korunmasını sağlayabilirsiniz.

Kendi t-shirt desenlerinizi tasarlayabilir, uygun yazıcı ve baskı kağıtları ile bu resimleri t-shirt’ünüze basabilirsiniz.

Kişisel bilgilerinizi, randevularınızı, telefon numaralarınızı kaydedebileceğiniz, notlar alabileceğiniz programlar kullanarak hayatınızı daha düzenli hale getirebilirsiniz.

Bahçe bakımından, ahşap oymacılığına kadar pek çok hobi için hazırlanmış multimedya programları kullanarak, hobilerinizi geliştirebilirsiniz.

Basit tasarım programlarıyla kendi evinizi bile tasarlayabilirsiniz.

Yabancı dil programlarıyla ikinci bir dil öğrenebilirsiniz.

Basit programlar yardımıyla kendi derginizi amatör boyutlarda çıkarabilirsiniz veya gelişmiş program ve donanımlarla profesyonel yayıncılık yapabilirsiniz.

Çok geniş bilgi kütüphaneleri içinde hızlı bir arama yaptırarak normalde uzun sürede bulamayacağınız bilgilere anında ulaşabilirsiniz.

Atlaslar, gezi rehberleri, haritalar, seyahat püf noktaları, hepsi PC’nizin aracılığı ile elinizin altında...

23 Aralık 2010 Perşembe


yeni biligisayar kullanıcıları
içindir 


İyi bir kullanıcı olmak istiyorsanız, aşağıdaki püf noktalarını göz önüne almaya çalışın. Belki bilgisayar öğrenmeniz kolaylaşır, kim bilir belki de hayatınız kolaylaşır
 
 
Ø Umutsuzluğa kapılmayın. Herkes bilgisayar kullanabilir (özellikle gençler). Biraz sabır biraz sebat (bunlar da gençlerde bulunmuyor) yeterlidir.


Ø Kendinizi durdurmayın. “Yapamam” diye düşünüyorsanız bir süre sonra sahiden de yapamadığınızı görürsünüz. İnsan en kolay işi bile, abartırsa dünyanın en zor işi haline getirebilir!


Ø Her şeyi birden öğrenmeye çalışmayın. Belki bir süre çok az bir bilgi ile idare edebilirsiniz. Önce bir öğrenimden geçip bilgisayar kullanacak değilsiniz. Kullana kullana, deneye yanıla öğreneceksiniz.


Ø Denemekten ve yanılmaktan korkmayın. Bilgisayarın orasını burasını karıştırıp, programlar arasında kaybolmaktan çekinmeyin (Yine de kibrit çöpü ile CD-ROM sürücünüzü karıştırmasanız iyi olur).


Ø Somut düşünmeye çalışın. Kullanım kitapları ile kılavuzlar, genel ve kavramsal bilgiler içerirler. Siz her zaman okuduklarınızı somuta indirgeyerek pratik olmaya çalışın.


Ø Mükemmeliyetçi olmayın. Zaten bilgisayarlar da mükemmel değil.


Ø Beklentileriniz büyük olmasın. Bilgisayar kullanınca hemen harikalar yaratmaya başlamayacaksınız ki!


Ø Paniğe kapılmamaya çalışın. Hatadan çok, hata durumlarındaki panik tehlikelidir.


Ø En aptalca soruları bile sormaktan çekinmeyin. Yoksa öğrenemezsiniz.



Ø Teknik terimlerden ürkmeyin. Sadece teknik adamlar değil eski kullanıcılar da, yanınızda kuş diline benzer bir dil kullanarak kendinizi cahil hissetmenize sebep olabilirler. Kullandıkları terimler önünüzde aşılmaz bir engel gibi durmasın; böyle konuşmak veya bu terimlerin hepsinden anlamak şart değildir.


Ø Her bir kısaltmanın ne anlama geldiğini sorun. Birisi “PCI kartını AGP ile değiştirince D3D’nin daha iyi çalıştığını” söylerse, tek tek her bir kısaltmanın ne demek olduğunu sorun. Aksi taktirde kısaltmalar cehenneminde cayır cayır yanarsınız.


Ø Bilgisayar kullanmak için “bilgisayarcı” olmak gerekmez. Önemli olan neyi ne kadar öğrendiğiniz değil, bilgisayarda işinizi görüp göremediğinizdir.


Ø Kullanıcının halinden kullanıcı anlar. Tıpkı birbirlerine şikayetlerini anlatan hastalar gibi. Çoğu zaman size en büyük yardımı, daha önce benzer sorunları yaşamış, bir parça daha tecrübeli bir başka kullanıcı yapacaktır.


Ø Bilgisayar başında bol bol eğlenin, oynayın. Ama ne bilgisayar sizin için kendi başına bir amaç olsun, ne de oyunlar...

22 Aralık 2010 Çarşamba

GENEL KLAVYE KISA YOLLARI ;

• CTRL+C (Kopyala)
• CTRL+X (Kes)
• CTRL+V (Yapıştır)
• CTRL+Z (Geri Al)
• DELETE (Sil)
• ÜSTKRKT+DELETE (Seçili öğeyi Geri Dönüşüm Kutusu’na atmadan kalıcı olarak sil)
• Bir öğeyi sürüklerken CTRL (Seçili öğeyi kopyala)
• Bir öğeyi sürüklerken CTRL+ÜSTKRKT (Seçili öğeye kısayol oluştur)
• F2 tuşu (Seçili öğeyi yeniden adlandır)
• CTRL+SAĞ OK (Ekleme noktasını sonraki sözcüğün başına götür)
• CTRL+SOL OK (Ekleme noktasını önceki sözcüğün başına götür )
• CTRL+AŞAĞI OK (Ekleme noktasını sonraki paragrafın başına götür)
• CTRL+YUKARI OK (Ekleme noktasını önceki paragrafın başına götür )
• Ok tuşlarının herhangi biriyle birlikte CTRL+ÜSTKRKT (Bir metin bloğu vurgula)
• Ok tuşlarının herhangi biriyle birlikte ÜSTKRKT (Pencere veya masaüstünde birden fazla öğe seç veya bir belgede metin seç)
• CTRL+A (Tümünü seç)
• F3 tuşu (Bir dosya ya da klasör ara)
• ALT+ENTER (Seçili öğenin özelliklerini görüntüle)
• ALT+F4 (Etkin öğeyi kapat veya etkin programdan çık)
• ALT+ENTER (Seçili nesnenin özelliklerini görüntüle)
• ALT+ARA ÇUBUĞU (Etkin pencere için kısayol menüsünü aç)
• CTRL+F4 (Aynı anda birden çok belge açmayı sağlayan programlardaki etkin belgeyi kapat)
• ALT+SEKME (Açık öğeler arasında geçiş yap)
• ALT+ESC (Öğeler arasında açılma sıralarına göre dön)
• F6 tuşu (Bir penceredeki veya masaüstündeki ekran öğeleri arasında dolaş)
• F4 tuşu (Bilgisayarım veya Windows Gezgini’ndeki Adres çubuğu listesini görüntüle)
• ÜSTKRKT+F10 (Seçili öğe için kısayol menüsünü görüntüle)
• ALT+ARA ÇUBUĞU (Etkin pencere için Sistem menüsünü görüntüle)
• CTRL+ESC (Başlat menüsünü görüntüle)
• ALT+Bir menü adındaki altı çizili harf (Karşılık gelen menüyü görüntüle)
• Açık bir menüdeki bir komut adındaki altı çizili harf (Karşılık gelen komutu gerçekleştirir)
• F10 tuşu (Etkin programda menü çubuğunu etkinleştirir)
• SAĞ OK (Sağdaki sonraki menüyü aç veya bir alt menü aç)
• SOL OK (Soldaki sonraki menüyü aç veya bir alt menüyü kapat)
• F5 tuşu (Etkin pencereyi günceleştir)
• GERİ AL (Bilgisayarım ya da Windows Gezgini’nde bir seviye üstteki klasörü görüntüle)
• ESC (Geçerli görevi iptal et)
• CD-ROM sürücüye bir CD-ROM taktığınızda ÜSTKRKT (CD-ROM’un otomatik olarak oynatılmasını önle)
İletişim Kutusu Klavye Kısayollar;
• CTRL+SEKME (Sekmeler arasında gezin)
• CTRL+ÜSTKRKT+SEKME (Sekmeler arasında geriye doğru git)
• SEKME (Seçenekler arasında ileriye doğru git)
• ÜSTKRKT+SEKME (Seçenekler arasında geriye doğru git)
• ALT+Altı Çizili harf (İlgili komutu gerçekleştir veya ilgili seçeneği seç)
• ENTER (Etkin seçeneğin veya düğmenin komutunu gerçekleştir)
• ARA ÇUBUĞU (Etkin seçenek bir onay kutusuysa onay kutusunu seç veya temizle)
• Ok tuşları (Etkin seçenek seçenek düğmeleri grubuysa bir düğme seç)
• F1 tuşu (Yardım görüntüle)
• F4 tuşu (Etkin listedeki öğeleri görüntüle)
• GERİ (Kaydet veya Aç iletişim kutusunda bir klasör seçiliyse bir üst düzeydeki klasörü aç)

Microsoft Doğal Klavye Kısayolları;

• Windows Logosu (Başlat menüsünü göster veya gizle)
• Windows Logosu+BREAK (Sistem Özellikleri iletişim kutusunu görüntüle)
• Windows Logosu+D (Masaüstünü göster)
• Windows Logosu+M (Tüm pencereleri küçült)
• Windows Logosu+ÜSTKRKT+M (Küçültülmüş pencereleri geri yükle)
• Windows Logosu+E (Bilgisayarım’ı aç)
• Windows Logosu+F (Bir dosya veya klasör ara)
• CTRL+Windows Logo+F (Bilgisayar ara)
• Windows Logosu+F1 (Windows Yardımı’nı görüntüle)
• Windows Logosu+ L (Klavyeyi kilitle)
• Windows Logosu+R (Çalıştır iletişim kutusunu aç)
• Windows Logosu+U (Hizmet Programı Yöneticisi’ni aç)

21 Aralık 2010 Salı

microsoft office word 2007

metin girme
bir metni yazmak için yeni bir sayfa açmak için office düğmesinden yeniyi  işaretleyerek yeni 
yeni bir sayfa acarız metni istedigimize göre yazarız
delete:> bastaki silerken kullanırız
seçme seçenekleri:
1) 3 kere paragrafın basında tıklarsak tümü secılır paragrafın
2) mouse  yi basılır durumda iken bastan sona kaydırılır
3) ctrl  + A ile tüm paragraf secılır
4) shift + sag => saga dogru
   shıft +sol => sola dogru
5) home tuşu ile satırın basına gelınır
end tusu ile satır sonuna gelinir

ctrl +home =>metnin basına
ctrl+end=>metnin sonuna

6) bul kısmından aranan kelimeyi yazarak metindeki tüm kelimeyi bulur ve degiştirir

Degiştirme=> yazdıgımız metnın ilk haline gitmek için ctrl+z
ileriye gitmek içinde ctrl +y  ı kullanmalıyız

kaydetme=>belgemizi kaydetmek istedigimizde office düğmemizde ki kaydete basarız ve buradan kaydedecegimiz dosya ve türünü yaparız
kaybetmenin kısa yolu ctrl+s

açmak => ctrl+o

yardım=> f1 ile word yardım menüsüne gireriz burada yapmak istedigimiz konularda yardım verir

yapıştır=> bu menü ile sectiğimiz yazıyı yapıştırır
ctrl+v dır kısa yolu

kopyala=> ctrl+c

kes => ctrl+x

biçim boyası=> ctrl+shift+c

20 Aralık 2010 Pazartesi

MS DOS KOMUTLARI-

• Windows ta iken Ms-Dos komut istemine geçmek için ;
• Başlat-Programlar-Donatılar— Komut İstemi
• yada
• Windows XP için {Başlat -> Çalıştır ---- " Cmd “**
• Windows 98 için {Başlat -> Çalıştır ---- " Command “** yazılır.

• MS-DOS ta komutlar İç ve Dış komutlar olmak üzere ikiye ayrılır.
• İÇ KOMUT: Çalıştırılması için sadece “Command.com” dosyası gereken komutlardır. { Dır, CD,MD,RD,COPY,VER,CLS **
• DIŞ KOMUT: Çalıştırılması için program dosyası gereken komutlardır. {Örneğin; Format komutunun çalıştırılabilmesi için “Format.com” dosyasının olması gerekir **

• İÇ KOMUTLAR
• DIR KOMUTU : Dosya yada klasörleri listelerDIR, C:\> DIR yazılıp enter tuşuna basıldığı zaman ekranda <DIR> işaretli olanlar dizin (klasör) diğer satırlar dosyadır


• PARAMETRELERİ:
C:\> DIR /P Komutu Dizin ve dosyaları sayfa sayfa listeler ( Bilgisayarınızda öğretilen bütün komutları deneyiniz )
C:\> DIR /W Komutu Dizin ve dosyaları yan yana bloklar halinde listeler en fazla dosya dizin bir anda ekranda gösterilme yöntemidir.


• MD Komutu: Dizin oluşturma komutudur. Örneğin
C:\> MD MEDET
CD Komutu : Dizine girme Komutudur. Örneğin
C:\> CD MEDET
CD.. Komutu : Dizinden çıkma komutudur. Örneğin
C:\MEDET\> CD..
RD Komutu : Dizin silme komutudur (İçi boş olmalı )
C:\> RD MEDET
CLS Komutu : Ekranı silme komutudur.
C:\> CLS
COPY Komutu: Dosya kopyalar ---( Copy c:\ali.txt a:\ )
• REN komutu : Dosya adını değiştirir---- ( REN ali.txt veli.txt)

• MS-DOS Dosya Yapısı
Dosya(File)

Tüm bilgiler ve programlar dosya (file) adı verilen bilgi topluluğu olarak disk/diskete kaydedilir. DOS işletim sisteminde bir dosya iki kısımda oluşur, dosya adı ve dosya uzantısı. Genel olarak bir dosyanın yapısı DOSYA_ADI ve DOSYA_UZANTISI şeklindedir. Burada DOSYA_ADI en fazla 8, DOSYA_UZANTISI en fazla 3 karakterden oluşur.
MS-DOS’ ta dosyaların ifadesi;
ASAF.TXT (ASAF isimli yazı dosyası)
*.COM (Uzantısı Com olan bütün dosyalar)
*.* (Bütün dosyalar)
JOKER KARAKTELER (? , *)
* : Bilinmeyen bir isim veya uzantının yerine kullanılan joker karakterlerdir.


Örnek: C:\> DIR *.EXE <ENTER> (Dosya Adı ne olursa olsun, uzantısı EXE olan dosyaları listeler)


? : Bilinmeyen bir karakter yerine kullanılan jokerdir.
Örnek: C:\> DIR A??S.EXE <ENTER> (İlk harfi A , 4.harfi S olan , EXE uzantılı dosyaları listeler)
NOT: Ms-dos ta kullanılan [* ve ?] joker karakterleri Windows ortamında, özellikle dosya veya dizin araması yaparken sıklıkla kullanılır

19 Aralık 2010 Pazar

bilgisayar

Bilgisayarlarda Pil Ömrünü Uzatmanın Yolları

Genelde, dizüstü bilgisayarın pil ömrünü uzatmak için halk arasında tartışılan çözümler mevcuttur. Ekranın parlaklığını azaltmak, arka plan bileşenlerini system tray’e küçültmek, CD/DVD sürücüsü kullanmamak, kablosuz anteni devre dışı bırakmak gibi. Ancak bunların dışında dizüstü bilgisayarınızın pil ömrünü uzatmak için yapabileceğiniz başka şeyler de var:

Her şarj başına daha uzun ömür
Arka planda çalışan programları, yazılımları kapatabilirsiniz. Ancak pil ömrünü doğrudan etkileyen asıl etken donanımdır. Kullanmadığınız donanımı devre dışı bırakmanız pil ömrünüzü önemli ölçüde arttıracaktır. İşte size pil ömrünüzü maksimum düzeye çıkarabilmeniz için birkaç öneri:

1. Portları kapatın. VGA, Ethernet, PCMCIA, USB ve wireless gibi kullanılmayan portları ve bileşenleri kapatmanız, pil ömrünüzü arttıracaktır.

2. Güç tasarruflu donanım profilleri oluşturun. Dizüstü bilgisayarınızı çeşitli yerlerde kullanacakmışçasına ayarlayın. Bunu Bilgisayarım’a sağ tıklayıp Özellikler’i seçerek yapabilirsiniz veya Windows XP kullanıcısı iseniz, ücretsiz bir program olan SparkleXP’yi kullanabilirsiniz.

3. Ekranı kullanılmadığında kapanmaya ayarlayın. Bu, ekran koruyucusundan daha farklı bir yöntemdir. Ekran koruyucu devreye girdiğinde, ekranda hala bir ışık vardır. Bu da dizüstü bilgisayarınızın ekstradan enerji sarf etmesine sebep olur.

Bilgisayarınızı kullanmadığınız zamanda, ekranı kapanmaya ayarlarsanız, güç tasarrufu yapabilirsiniz. Bunun için, Denetim Masası’nda bulunan Windows Güç Ayarları menüsünü kullanabilirsiniz.
Genel pil ömrünü uzatma
Pilinizin ömrünü azaltmanın en kolay yolu ona zarar vermektir. Dizüstü bilgisayarların hasar görmesine neden olan en yaygın şeyler ısınma ve fazla yüklemedir. Yüksek ısınmadan korunmak için şunları yapabilirsiniz.
1. Dizüstü bilgisayarınızı 25 derecenin üzerindeki yerlerde muhafaza etmeyin. Örneğin güneş altında beklemiş bir arabanın içinde bırakmayın. Yüksek sıcaklık pil ömrünüzü azaltacaktır.

2. Dizüstü bilgisayarınızın yastık, battaniye gibi yumuşak ve ısıtıcı materyallerin üzerinde durmamasına özen gösterin.

3. Masanızı temizleyin. Kulağa garip gelebilir fakat kirli bir masada çalıştırılan dizüstü bilgisayarın soğutucusuna tozlar ve partiküller yapışır. Bu da soğutucunun pilden daha çok enerji çekmesine sebebiyet verir.
4. Dizüstü bilgisayarınızı kullanırken kucağınızda soğutucu bir pad bulundurun. Bu, bilgisayarınızın aşırı ısınmasını engeller.

5. Dizüstü bilgisayarınızı, AC adaptör ile şebeke gerilimine bağlıyken kullanacaksanız pilinizi çıkarın, çünkü dizüstü bilgisayarlar genelde şarja takılı konumda açıkken önce pili doldurur, sonra pilden harcar ve tekrar şarj eder. Bu da pil ömrünün önemli ölçüde azalmasına sebebiyet verir.

6. Lityum iyon piller için yeniden şarj etmek için pilin tamamen boşalmasını beklemeye gerek yoktur. Bu pilleri tam bitmeden şarj etmek daha iyidir. Yaklaşık 30 şarjda bir tam boşaltıp sonra şarj etmeniz pilinizin ömrünü uzatır.

Eğer kullandığınız AC adaptörün gücü bilgisayarınızın pilinin kaldırabileceğinden fazlaysa aşırı yükleme meydana gelir.
Orjinalinin dışında bir adaptör kullanacaksanız dizüstü bilgisayarınızın voltaj ve güç seviyesiyle uyumlu olmasına dikkat edin. Aşırı yükleme sadece pilinize değil anakartınıza da zarar verebilir.
Dizüstü bilgisayarınızı seçerken dikkat edin
Şayet yeni bir dizüstü bilgisayar alacaksanız, sistem bileşenlerinizi pili en verimli şekilde kullananların arasından seçmeye dikkat edin.

1. Mesela bir ultra low-voltage işlemci. Bunlardan biri Intel Penryn. VIA’nın ULV modellerinde mevcut.

2. SSD sürücü kesinlikle bu konuda size yardımcı olacaktır. Dönen bir bölüm olmadığından dolayı düşük güç gereksinimleriyle pilinizi korumakta çok işinize yarayacaktır.
3. LED ışıklandırmalı ekran tercih edin. Fiyatına karşın, LED ışıklandırmalı ekranlar LCD’lere göre daha az güç harcar.

4. Küçük ekran, tabii ki güç tasarrufu yapmanıza yardımcı olacaktır, çünkü daha küçük ekran, daha küçük arkaplan ışığı kullanır.

5. Cimrilik yapmayın. Pilinizi seçerken cimrilik yapıp en ucuz pili seçmeniz, ilerde başınızı ağrıtabilir.

6. Miadı dolmuş piller kullanmayın. Mümkünse, pilin altındaki üretim tarihine bakın. Sonuçta bir süreden sonra doğal olarak etkisini kaybetmesi normaldir.

18 Aralık 2010 Cumartesi

Virüs nedir? Nasıl bulaşır?
 Bilgisayar virüsleri, çalıştığında bilgisayarınıza değişik sekillerde zarar verebilen bilgisayar programlarıdır. Bu programlar (ya da virüs kodları) çalıştırıldığında programlanma şekline göre bilgisayarınıza zarar vermeye başlar. Ayrıca, tüm virüs kodları (bilinen adıyla virüsler) bir sistemde aktif hale geçirildikten sonra çoğalma (bilgisayarınızdaki diğer dosyalara yayılma, ağ üzerinden diger bilgisayarlara bulaşma vb gibi) özelliğine sahiptir.

Bilgisayar virüslerinin popüler bulaşma yollarından birisi "virüs kapmış bilgisayar programları" dır. Bu durumda, virüs kodu bir bilgisayar programına (söz gelimi, sık kullandığınız bir kelime işlemci ya da beğenerek oynadığınız bir oyun programı) virüsü yazan (ya da yayan) kişi tarafindan eklenir. Böylece, virüslü bu programları çalıştıran kullanıcıların bilgisayarları virüs kapabilirler. Özellikle internet üzerinde dosya arşivlerinin ne kadar sık kullanıldığını düşünürsek tehlikenin boyutlarını daha da iyi anlayabiliriz.

Virüslenmiş program çalıştırıldığında bilgisayar virüs kodu da, genellikle, bilgisayarınızın hafızasına yerleşir ve potansiyel olarak zararlarına başlar. Bazı virüsler, sabit diskinizin ya da disketlerinizin "boot sector" denilen ve bilgisayar her açıldığında ilk bakılan yer olan kısmına yerleşir. Bu durumda, bilgisayarınız her açıldığında "virüslenmiş" olarak açılır. Benzer şekilde, kendini önemli sistem dosyalarının (MSDOS ve windows için COMMAND.COM gibi) peşine kopyalayan virüsler de vardır.
Internet'ten aldığım e-posta'dan bilgisayarım virüs kapabilir mi?

Sadece düz yazı içeren bir e-postayı okumakla sisteminize virüs filan bulaşmaz. Eger aldığınız e-posta ile birlikte bir "attachment (eklenmiş dosya)" varsa (eklenmiş dosya, herhangi bir çalıştırılabilir (executible) dosya olabilir), mailinizi okuyup gelen dosyayı diskinize saklamakla "o dosya virüslü dahi olsa" yine virüs bulaşmaz. Tabii, eklenmiş dosyayı çalıştırırsanız ve o dosya da virüslü ise, sisteminize virüs bulaşabilir. Bu tamamen sizin sorumluluğunuz. Yıllar içinde mail programları oldukça gelişmiştir. bazı özel tekniklerle, mail içine "doğrudan çalıştırılabilir kod" ekleme olanağı vermektedir. Daha çok yeni olan bu kullanım, tüm potansiyel virüs saldırılarına açıktır. Dolayısıyla, size gelen bir maili okumadan önce, "konusuna" ve "kimden gönderildiğine" ayrıca "uzunluğuna" bakıp ona göre bir karar verebilirsiniz. Kullandığınız mail programı, bazı seçeneklerini degiştirirseniz, maili okumak için açtığınız anda, sizin onayınızı almadan, aslında bir program olan ilgili kod çalışmaya başlayabilir.

Internet'teki web sitelerine girdiğimde bilgisayarım virüs kapabilir mi?

Hayır, bulaşmaz. web sayfalarını oluşturmada kullanılan HTML, sabit diske yazma/silme vb yapılmasına izin vermez. Bunun yanında, web sayfalarında çok kullanılan Java ve JavaScript ile yazılmış web uygulamaları da diskinize kesinlikle hiçbirşey yazmaz, hiçbirşeyi silmez. Bu yüzden, gönül rahatlığı ile web üzerinde dolaşabilirsiniz.

Internet'teki bir dosya arşivinden aldığım programlar virüslü olabilir mi? Bunlar ne kadar güvenli?

Güvenilir dosya arşivlerinden alınan programlarda virüs olması ihtimali yok denecek kadar azdır. Bunlar genellikle, popüler bilgisayar dergilerinin arşiv siteleri; tanınmış yazılım şirketleri, yansıları dünyanın pek çok yerinde tutulan Simtel, Cica, Tucows, Winsite gibi sitelerdir. Zaten bir siteye girdiginizde o sitenin muhteviyatı size bazı ipuçları verir. Eger illegal programların ve "crack" olarak adlandırılan bazı programların olduğu bir sitede iseniz virüslü program alma ihtimaliniz son derece yüksek.

17 Aralık 2010 Cuma

Aile içi olumlu iletişim:
  • Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.

  • Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın.

  • Çocuğunuz size önemli birşey söylemeye çalışırken telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.

  • Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece, konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişim etrafta başka insanlar yokken gerçekleşir.

  • Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmak veya güç duruma düşürmek sadece içerleme ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur, iyi bir iletişime değil.

  • Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın. Konuşurken fiziksel olarak çocuğunuzun düzeyine inin.

  • Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.

  • Çok yorgunsanız aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir ve bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.

  • Dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Çocuğunuz birşey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Çocuğunuza arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin.

  • Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.

  • Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın.

  • "Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bunlar açık iletişim kurma ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır.

  • Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözler kullanmayın.

  • Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğa yardımcı olun.

  • Çocuğu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.

  • Çocuğun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz.

16 Aralık 2010 Perşembe

Facebook'una beni eklesene...Facebook Nedir ?
 Facebook, bir sosyal paylaşım ağı tipinde internet uygulamasıdır. Facebook, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurması ve bilgi paylaşılması amacıyla kullanılmaktadır. Facebook, 4 Şubat 2004 yılında Mark Zuckerberg tarafından kuruldu. Mark Zuckerberg, 2006 yılında Harvard 2006 sınıfında daha önce de Ardsley Lisesindeydi. Facebook kurulduğunda üyelik Harvard öğrencileriyle sınırılıydı. Daha sonra öncelikle Boston bölgesindeki okullara (Boston Koleji, Boston Üniversitesi, Harvard, Northeastern Üniversitesi, Tufts Üniversitesi), Rochester, Stanford, NYU, Northwestern, ve iki ay sonra da Ivy League okullarına açıldı. Ertesi yıl pekçok üniversite bireysel olarak katıldı. Sonunda sonunda .edu, .ac, .uk gibi eğitim kuruluşları uzantılarına sahip email adreslerine açıldı. Ağlar ya da gruplar (network), geniş firmalar ve liselere de açıldı. 11 Eylül 2006′dan bu yana bütün uzantılara sahip email adresine açıldı. Kullanıcılar istediği tipte gruba katılabilir. Bunlar, lise, çalışma yerleri tipleri ve coğrafi ya da bölgesel bazda olabilir.
Temmuz 2007′de, Facebook sitesi yüksek okul odaklı siteler arasında 34 milyon aktif üyeyle en yaygın ve geniş kullanıcıya sahip ağ ünvanını aldı. Eylül 2006′dan Eylül 2007′ye en çok ziyaret edilen siteler arasında yerini 60. sıradan 7. sıraya yükseltti. Amerika’da fotoğraf ve resimler açısından bir numaralı siteydi. Bu sayıyla Flickr’dan daha fazla fotoğrafa sahipti. Facebook altında günde 8.5 milyon fotoğraf yüklenmektedir.
Facebook ismi, Amerika’da üniversitelerde yaygın olan öğretim üyesi, öğrencilerin isimlerinin birbirlerini tanımak için bir arada tutulduğu kağıt fotoğraf albümü (paper facebook) uygulamasından almıştır.

Facebook İşlemleri


Site, kullanıcılar için ücretsizdir. Gelirlerini banner ve sponsor linklerden gelen reklamlar oluşturmaktadır. Nisan 2006 itibariyle reklam gelirlerinin haftalık tutarının 1.5 milyon dolar olduğu söylenmektedir. Kullanıcılar, öncelikle fotoğraflarının, kişisel meraklarının yer aldığı bir profil oluştururlar. Özel ve herkese açık mesajlarını paylaşarak değişik arkadaş gruplarına katılabilirler. Profil verilerinin görüntülenmesi aynı grup veya onaylanmış arkadaşlarla sınırlıdır. TechCrucbh’a göre desteklenen ve grubu olan okuların öğrencilerinin %85′i bu ağlar içinde yer almaktadırlar. Kullanıcıların %60′ı günlük olarak çevrimiçi olmaktadırlar. %85′i en az haftada bir %95′i ise en az ayda bir çevrimiçi (login) olmaktadırlar. Facebook yetkilisi Chris Hughes’e göre insanlar ortalama gününün 19 dakikasını Facebook’ta geçirmekteler. Bir araştırmaya göre, Facebook üniversite öğrencileri arasında en popüler şeyler arasında ipod olayından sonra ikinci sırada yer almaktadır.
Facebook Kuruluşu, Gelişimi ve Yayılması
Facebook kurulduğunda adı ‘The Facebook’tu. Mark Zuckerberg, 2004 yılında Harvard’a katılırken kurduğunda kendisini Andrew McCollum ve Eduardo Saverin destekledi. Bir ay sonra, Harvard’taki nüfusun yarısı Facebook’a kaydoldu. Bu arada, Zuckerberg’e Dustin Moskovitz ve Chris Hughes katılarak sitenin yaygınlaştırılmasına katkı sağladılar. Böylece Facebook, MIT, Boston Üniversitesi, Boston Yüksekokuluna yayıldı. Bu yayılma Nisan 2004′te devam etti. ertesi ay, Zuckerberg, McCollum ve Moskovitz Palo Alto’ya (California) taşınarak, Adam D’Angelo ve Sean Parker yardımıyla Facebook’un geliştirilmesine devam ettiler. Eylül’de Divya Narendra, Cameron Winklevoss ve Tyler Winklevoss, diğer bir sosyal paylaşım ağı olan ConnectU sahipleri Facebook’a karşı dava açtılar. Bu davada, ConnectU sahipleri, Zuckerberg’in kendileri için geliştirdiği kaynak kodunu Facebook’ta kullandığını iddia etmektedirler. Bu arada Facebook, Paypal ortağı Peter Thiel’dan 500,000 dolar yardım aldı. Aralık itibariyle Facebook kullanıcı sayısı bir milyonu aşmıştı.

15 Aralık 2010 Çarşamba

microsoft office word 2007 etkileşimler

word
Başarılı bir arayüz saglar .
Temal felsefesi yazmaya uzun biçimlendirmeye kısa zamandır.

günümüzde etkileşimini saglayanlar:
  • düğmeler (ikonlar) => masa üstündeki simgeleri eylemleri yerine getirmek için altında ismi yazılan kısımlardır
  • açılır menüler=> yapmak istediğimiz işlem için seçenekleri sıralayan menüdür
örnek olarak yazı tipleri verilir

  • genişleyen menüler=> istediğimiz komutu seçtikten sonra onun alt dallarını yan taraflara sekerek açtıgı yerdir
örnek olarak office düğmesi verilir

  • iletişim kutuları => pono yazı tipi paragraf gibi seceneklerin yan tarafında düğmeler ayarları yaptıgımız yerdir

  • işaretlenen öğeler => bazı sekmelerde yandaki kutucukları işaretleyerek secebiliriz
örnek olarak görünüm menüsü gösterebiliriz


  • durumsal sekmeler=> temel sekmelerin dışında farklı bir belge eklediğimizde çıkan sekmedir
örnek olarak resim eklediğimiz
biçim menüsü otomatik oluşur

14 Aralık 2010 Salı

microsoft office




Microsoft Office Düğmesi'ni Düğme resmi tıklattığınızda, Microsoft Office'in önceki sürümlerinde yer alan, dosyanızı açma, kaydetme ve yazdırmayla ilgili aynı temel komutları görürsünüz.





microsoft office word 2007=> kelime işlemcidir.
bir nevi yazı editörü programıdır


smartart=>bu özellik sayesinde çok hızlı ve  kolayca profesyonel görünümlü diyagramlar olusturmak mümkündür.


otamatik önizleme=>biçimler tablo stiller ve daha fazlasını belgenıze uygulamadan önce farenızden
o seceneke getirildiginde otomatik olarak sonucun nasıl olacagını gösterir

dijital imza =>kendimize ait olan belgeleri bize ait oldugunu kanıtlamak
için oluşturulur


13 Aralık 2010 Pazartesi

çizg tagem

                        Çizgi-TAGEM Kimdir?

Çizgi Teknoloji Araştırma Geliştirme ve Eğitim Merkezi bazı Bilişim firmalarının ve bilişim Sivil Toplum Kuruluşlarının liderliğinde, ülkemizin kalkınma perspektifinin ve ekonomisinin araştırma geliştirmeye, eğitime, yenilikçi çalışmalara ve bilgiye dayalı olmasının zorlaması dolayısıyla AR-GE ve eğitim projelerinin desteklenmesi gerekliliği fikrinden doğmuştur. Çizgi-TAGEM'in hedefi bilişim sektöründe çalışan veya bu konulara meraklı kişilere e-öğrenim sağlamak, bu amaçla gereken alt yapıyı barındırmak, bilişim sektörü piyasası için gözetim faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara teknik destek sağlamak, bilişim sektöründeki firmalara gözetim ve denetim amacı ile test, deney veya araştırma sorunlarında destek olmaktır.
Bilişim sektöründe endüstriyel araştırma ve teknoloji geliştirmek; yenilikleri desteklemek; özendirmek; izlemek ve üniversite-sanayi ilişkilerinde aracı olmak Çizgi- TAGEM'in temel işlevleri arasındadır. Bu işlevleri gerçekleştirmek için yapılacak tüm çalışmaları Çizgi-TAGEM yürütme kurulu planlar. Çizgi TAGEM hiçbir faaliyetinden kâr beklentisi yoktur ve kendisine destek olan kurum ve kuruluşların bağışları ile finanse edilir.
Vizyonumuz
Ülkemiz bilişim sektörü şirketlerinin, kurum ve kuruluşlarının araştırma-teknoloji geliştirme, teknoloji yönetimi ve yenilikçi çalışmalarına, eğitimine ve piyasa gözetim faaliyetlerine katkı sağlamak ve bu alanda dünya çapında bilinen ve uygulamaları örnek alan ve sözü geçen bir merkez olmak vizyonumuzdur.
Misyonumuz
Bilişim Sektöründe firmaların ve çalışanların eğitim seviyesini, ekonomik ve sosyal refahını artırmak, haksız rekabeti önlemek için, sanayi kuruluşlarının araştırma-teknoloji geliştirmeye yenilikçilik yeteneği ile rekabet gücünü yükseltmek ve ülkemizde yenilikçilik kültürünün oluşmasına katkıda bulunmak misyonuna sahibiz.
Çizgi-TAGEM, bu amaçla, ilgili kesimlerle işbirliği yaparak;
  • Bilişim sektörüne e-öğrenme siteleri kurar, işletir ve içerik sağlar,
  • e-Öğrenme siteleri bünyesinde teknik eleman yetiştirir ve bu amaçla gereken fiziksel alt yapıyı sağlar,
  • Eğitim amaçlı kurslar, proje esaslı araştırma-geliştirme amaçlı teknolojik çalışmaları yürütür,
  • Bilişim Sektörü kuruluşlarının kendi aralarında, üniversitelerle ve araştırma kurumlarıyla işbirliği ve teknoloji transfer mekanizmaları oluşturmalarına katkıda bulunur,
  • Ölçme-değerlendirme-test etme düzenekleri ve sistemleri oluşturarak, bilişim sektörünün ithal ve piyasaya arz ettiği, ürünlerin teknik düzenlemelere uyumu, yasal yükümlülükleri ve piyasaya arz koşulları hakkında teknik analiz yapar.







12 Aralık 2010 Pazar

Wordde yazı yazarken dikkat etmemiz gereken hususlar

• Wordde enter tuşunu sadece yeni paragrafa geçmek için kullanırız. Satırbaşı için Enter tuşuna basmamız gerekmez. Word sığmayan kelimeleri otomatik olarak aşağıya alıp yazmaya devam eder.


• Wordde yazı yazarken word yazım kuralı gereği nokta(.), virgül(,), noktalı virgül gibi noktalama işaretlerinden sonra bir boşluk bırakılır, ve yazmaya boşluk bırakıldıktan sonra devam edilir. Bu boşluğu boşluk çubuğu ile yaparız.


• Herhangi bir şekilde yazımızın ilk paragrafını yazdıktan sonra yazımıza başlık eklemek istediğimizde, imleci yukarı yani bir üst satıra çıkarmak için uğraştığımızda word buna izin vermeyecektir. Bunu yapabilmek için farenin imlecini ilk paragrafın satır başına getirip ENTER tuşuna basarız. Böylece paragramızı 1 satır aşağı kaydırmış oluruz. Aynı şekilde araya bir kaç satır eklemek istediğimiz zamanda yine imleci o satırın başına getirip ENTER tuşuna basmamız gerekir.


• Yine Wordde çok yapılan hatalardan bir tanesi de kelime, satır, paragraf veya tüm yazıyı seçtiğimiz zaman(Ctrl+a), klavyeden herhangi bir tuşa bastığımız zaman, seçtiğimiz kelime, satır veya paragrafın silindiğini görmekteyiz. Bunu engellemek için ya fare ile boş bir yere tıklarız ya da yön tuşları (sol, sağ, yukarı, aşağı) ile bu seçimi kaldırabiliriz.


• Ayrıca herhangi bir şekilde yazdığımız paragraflar arasında bir kaç satır boşluk varsa bu boşlukları silmek için Backspace( , imlecin sol tarafını siler) veya Delete(Del, imlecin sağ tarafını siler) tuşuna basarız. Eğer ilk paragrafın sonunda isek ve aşağıdaki 2. paragrafı hemen ilk paragrafın sonuna eklemek istersek o zaman delete tuşuna basar sileriz. Yok eğer imlecimiz 2. paragrafın ilk satırının başında ise ve bu paragrafı 1. paragrafın sonuna eklemek istersek, o zaman imlecin sol tarafındaki boşluğu silmek için bu sefer Backspace tuşuna basarız.

11 Aralık 2010 Cumartesi

Disket kullanımı

Disketleri genellikle bir bilgisayardan başka bir bilgisayara dosya taşımak için ve belgelerimizin yedeklerini almak için kullanırız. Disketler ve diğer bilgi saklama aygıtlarının hepsi manyetik ortamda bilgi tutarlar. Disketler taşınabilir olduğu ve daha hassas olduğu için korumak daha zordur. Disketleri taşırken ve kullanırken şu etkilerden korumak gerekir :

• Disketler manyetik ortamdan, tozdan, aşırı sıcak ve soğuktan etkilenir. Bu tür ortamlardan uzak tutulmalıdır.

• Disketin ön tarafındaki yaylı kapak elle açılıp oynanmamalıdır. Zira disketi sürücüye takınca disket sürücüsü bu kapağı açıp disketi buradan okur.

• Disketleri kırılıp bükülecek yerlerde taşımamak gerekir.

• Disketleri bir disket kutusu içinde taşımak en uygun olanıdır

 

Disket biçimleme :

Kullanmakta olduğumuz bir disketi bazı durumlarda biçimlendirmek gerekir. Disket üzerinde bir takım dosyalar mevcut olup siz bu diskete başka şeyler yüklemek istiyorsanız disketi temizlemek ve bozukluk olup olmadığını görmek için biçimlendirme yaparsınız.
Yine kullandığımız diskette bulunan programlara virüs bulaşmış ise bunu temizlemek için de biçimlendirme yapmak gerekebilir.
Biçimlendirme işlemi disket üzerindeki tüm dosyaları siler. Bunun için biçimlendirme yapmadan önce disketteki dosyaların önemli olup olmadığına karar vermek gerekir. Eğer önemli dosyalar varsa bu dosyaların başka bir yere (sabit diske) kopyasını almak uygun olacaktır.


Disket biçimlendirmek için kullanılabilecek yol adım adım aşağıdaki gibidir :

• Disketinizi sürücüye takın. (Alt kısmındaki koruma penceresi kapalı olmalıdır)

• Masaüstünden bilgisayarım simgesini açın.

• Fare işaretini 3½ Disket A: simgesine götürüp farenin sağ tuşuna basın.

• Açılan kısayol menüsünden Biçimlendir seçeneğini tıklayın.

10 Aralık 2010 Cuma

Windows 98/XP ’de Bilgisayar Nasıl Kapatılır?

Windows 98/XP ile çalışan bir bilgisayarı kapatırken doğrudan açma/kapama düğmesine basarak kapatmamak gerekir. Bu şekilde kapatılırsa bazı bilgi kayıpları meydana gelebilir veya bazı programlar bozulabilir.
Bilgisayarı kapatmak için şu adımlar izlenmelidir :
1- Fare işareti Başlat düğmesine götürülüp sol tuşa basılarak Başlat menüsü açılır.


2- Bilgisayarı Kapat seçeneğinin üzerine gidilerek yine farenin sol tuşuna basılır.

3- Karşımıza gelen kapanış seçeneklerinden uygun olanı seçip Tamam düğmesine farenin sol tuşu ile tıklanır.
Beklemede: Belli bir süre bilgisayarın başından ayrılacaksak ve bilgisayarı kapatmak istemiyorsak bu seçenek seçilir.
Bu seçenek seçilerek Tamam düğmesine basıldığında bilgisayarımızın monitörü ve harddiski kapanır, işlemcisi minimum enerji harcamasına geçer. Böylece bilgisayar daha az enerji harcamış olur ve aynı zamanda monitörün, harddiskin çabuk yıpranması önlenmiş olur.
Askıya alınmış sistemi tekrar uyandırmak için fareyi oynatmak veya klavyeden bir tuşa basmak yeterlidir.
Bilgisayarı kapat : Bilgisayarda tamamen işimiz bittiğinde kapatmak için bu seçenek seçilerek Tamam düğmesine basılır. Bu andan itibaren Windows kapanış işlemlerini yapar.
Yeniden başlat : Çalışan bir bilgisayarı yeniden başlatmak şu sebeplerden dolayı gerekebilir :
• Çalıştığımız programda sık sık kilitlenmeler oluyor ve Windows hiç olmadık hatalar veriyorsa bilgisayarı yeniden başlatmak uygun olur.
• Bir donanım aygıtının ayarlarını değiştirdiğimizde bu yeni ayarların geçerli olabilmesi için bilgisayarı yeniden başlatmak gerekir.

9 Aralık 2010 Perşembe

KAPASİTE BİRİMLERİ

Bilgisayarın en küçük birimi 0(sıfır) ve 1(bir), yani bit tir (Binary digiT). 8 bit in birleşmesinden oluşan birime de byte denir. Bellek birimi olarak BYTE kullanılır.
8 bit = 1 byte
1 byte, 0-255 arasındaki işaretsiz tamsayıları ifade edebilir. Byte, harf, sayı, grafik veya diğer karakterleri saklayabilen temel bilgi alanıdır.
Byte; sabitdisk( C: ), disket (A , CDROM, DVDROM gibi bilgi saklama ortamlarının miktar olarak ölçülmesini sağlar. Ayrıca bilgisayarda çalıştığımız her dosyanın ve klasörün byte cinsinden bir değeri vardır.
Aşağıya kısaca birimlerin listesi verilmiştir:
Byte,
Kilobyte (KB),
Megabyte (MB),
Gigabyte (GB),
Terabyte (TB).



Bu birimler arasındaki bağıntılar ise aşağıda açıklanmıştır.

1 Byte = 8 Bit,
1 Kilobyte (KB) = 1024 Byte,
1 Megabyte (MB) = 1024 Kilobyte (KB),
1 Gigabyte (GB) = 1024 Megabyte (MB),
1 Terabyte (TB) = 1024 Gigabyte (GB).

Bir byte saklanan en küçük sayı (00000000)2 , en büyük sayı ise (11111111)2 dir. Bunların on tabanına(decimal) göre karşılıkları 0 ve 255 dir. Bilgisayarda harfler ,rakamlar, özel işaretler(@, /, % vb.) karakteri oluşturur. Yani her biri 1 karakteri ifade eder. Ayrıca bunlar bilgisayarda bir sayısal karşılık ile ifade edilirler. Günümüzde bunlara ASCII kodlama sistemi denir. Diğer bir deyişle bilgisayar içinde karakterleri bir bayt olarak temsil etmek için standart olarak kullanılan sisteme ASCII (American Standard Code for Information Interchange) kodlama sistemi denir.
Örneğin A harfinin ASCII kod karşılığı=65, @ işaretinin=64, 9 rakamının ise=57 dir.
Örneğin F karakterini temsil etmek için 11010100 gibi bir baytı ya da sekiz biti kullanmak standart hale gelmiştir.
Örnek ASCII değerleri:
1 = 0011000048
2 = 0011000149
A =0100000165
B =0100001066
NOT: Bilgisayarınızda çalışırken herhangi bir şekilde yazdığımız harf tuşu işlemiyorsa ALT+ASCII (ASCII karakter 0 ile 255 arası rakamdır) yazılırsa o ekrana ait karakter ekrana gelir.Örnek ALT tuşu+115=M harfidir.
Örneğin @ karakterini çıkarmak için ALT+64 ‘e basarsak ekrana @ çıkar.
.

8 Aralık 2010 Çarşamba

bilgisayar

bilgisayar parcaları ile yapılan ilginç seyler:

7 Aralık 2010 Salı

devam...

3-DONANIM TEKNİK TERİMLER VE DONANIM SEÇİMİ
ANAKART SEÇİMİ;


Anakart seçiminde çok fazla seçeneğiniz var. Yalnız INTEL işlemci tercih ettiyseniz INTEL işlemcinizin
takılabileceği bir yuva bulunan INTEL tabanlı bir anakart, AMD işlemci seçtiyseniz AMD işlemcinizin takılabileceği
bir yuva bulunan anakart seçmelisiniz.

Bunun yanında bazı anakartlarda bazı bileşenler onboard (anakarta fabrikadan montajlı) şekilde bulunabiliyor.
Bunları incelemelisiniz.
Onboard Ethernet kartı, ses kartı veya ekran kartı anakartla beraber gelebilir.
Ethernet kartı ve ses kartı günümüz anakartları için onboard olmazsa olmaz seçeneklerden.
Eğer ki bilgisayarınızda oyun oynayacaksanız onboard ekran kartı olmayan bir model seçmelisiniz.

Şuanda en çok kullanılan ve en çok tercih edilen, yani en güncel bir anakarta bulunan teknik terimlerin
ne olduğuna basitçe değinelim.
Açıklama: Yeşil renkle belirtilmiş terimler AMD tabanlı anakartlarda, Mavi renkle belirtilmiş terimler
INTEL tabanlı anakartlarda bulunmaktadır. Siyah koyu renkle yazılmış terimleri ise hem INTEL tabanlı
sistemlerde hem de AMD tabanlı sistemlerde ortak bulunmaktadır.


.


BAZI ANAKARTLARIN ÖNE ÇIKAN ÖZELLİKLERİ
DFI-Özellikle overclock yani işlemcisini sınırlarının üzerinde çalıştırmak isteyenler için çok iyi seçimdir.
Epox-Overclock yönünden iyi olmakla beraber özellikle son zamanlarda fiyatı sebebiylede çok tercih edilen anakartlardandır.
ASUS-Hiçbir zaman kalitesinden taviz vermedi. Her zaman kullanıcıların listelerinin başında yer almaktadır.
İntel-Eğer overclock düşünüyorsanız bu anakartı unutun. İntel anakartlar size her zaman stabil bir bilgisayar sunmak için intel mühendisleri tarafından bios üzerinden yapabileceğiniz tüm hareketleriniz kısıtlanmıştır.
Msı,Gigabyte,Abit Bilinen ve çok tercih edilen markalardandır.

RAM SEÇİMİ:
Yukarıda belirttiğimiz gibi şuan kullanılan 2 çeşit ram standardı var. Bunlardan biri DDR diğeri ise DDR2,
anakartınız hangisini destekliyorsa onu tercih edeceksiniz.
Bunun yanında
512 MB DDR 400 denildiğinde--> 512 ram mikarını, DDR tipini 400 ise ram veriyolunu gösterir.
DDR ramler için standartlaşmış veri yolu 400 MHZ dir. (266-333 mhz'lik ramleri tercih etmeyin.

CL2.5,CL3-->Ramlerin döngü zamanları ile ilgilidir. Fazla ayrıntıya girmek istemiyorum ne kadar düşükse o kadar iyidir.

512 MB DDR2 533-667-800--> Yine 512 mb ile ram miktarı, DDR ile tipini, 533-677-800 ise ram veriyolunu belirtmektedir.
Piyasada 533 mhz'lik DDR2 ramlerde bulunmaktadır.
Not:DDR2 ramlerin CL hızları özelliklerde DDR ramlere göre daha kötü gibi görünmektedir.
Bu DDR ramin daha iyi olduğunun göstergesi değildir.

Ramleri tercih ederken birmarka ile karşı karşıya kalırız. En bilinmeyen markanın rami dahi
hiç sorun çıkarmadan yıllarca kullanılabilir. Ama piyasada en çok bilinen ve kabul gören markalar
Twinmos ve Kingston'dur. 2'sinden birini gönül rahatlığı ile seçebilirsiniz.

Bunun yanında OCZ,GEIL,CORSAİR,A-DATA VITESSA çok kaliteli ama bir o kadarda pahalı ram markalarındandır.

HARDDİSK SEÇİMİ:
İlk belirlemeniz gereken kapasite miktarı 80-120-160-200-250�
Gb seçenekelerinden istediğinizi belirledikten sonra bağlantı tipini seçebilirsiniz. Seçtiğimiz anakartın
hangi diski desteklediğini artık biliyoruz. İDE diskler yavaş yavaş tedavülden kalktığından ide değilde,
yeni standart olan SATA2 disklerden almanızı tavsiye ederim. Bunun yanında hem SATA 2 hem de
NCQ (komut sıralama teknolojisi) özellikli disklerden seçebilirsiniz.


EKRAN KARTI;
En çetrefilli konulardan biri ekran kartı tercihidir. Tartışmalara yer vermemek ve
kafa karıştırmamak için çok genel değinmek istiyorum. Gruplardaki kartlar yazılırken herhangi
bir performans yada fiyat sıralaması yapılmamış gruplar yüzeysel olarak belirlenmiştir.

Anakartımızın AGP ekran kartı mı yoksa PCIX 16 ekran kartı mı desteklediğini kontrol ettikten sonra
ekran kartımızı seçebiliriz.
Gruplarda hem PCIX hemde AGP kartlar bir arada yazılmıştır. İstediğiniz kartı netten araştırırken özelliklerinin
en başında PCIX veya AGP olduğu belirtilir.



POWER SUPPLY(Güç kaynağı) SEÇİMİ;
Gelişen teknoloji ile beraber parçaların hızı işlem gücü arttıkça güç gereksinimleri de artıyor.
Sistemimize koyduğumuz tüm bu parçaların güç ihtiyaçlarını karşılayabilecek sağlam bir güç kaynağına
ihtiyacımız olacak. Özellikle orta seviye ve üzeri bir ekran kartı kullanıyorsanız. Sisteminizde 1 den fazla
optik sürücü ve harddisk varsa olaki işlemcinize overclock da yapmayı düşünüyorsanız size gerçekten sağlam
bir güç kaynağı gerekli. Piyasada satılan 20-30 dolarlık kasalarla beraber gelen güç kaynaklarına yukarıda
saydığım özelliklerdeki bir bilgisayarı emanet etmek hiç doğru bir karar olmayacaktır. Şuan için eğer güncel
bir sistem toplamayı düşünüyorsanız en az 350 watt verebilecek bir güç kaynağı satın almalısınız.

6 Aralık 2010 Pazartesi

arastırmaya devam

2-TOPLAMA BİLGİSAYAR&MARKA BİLGİSAYAR
Toplama bilgisayar&markalı bilgisayar
Bilgisayar alacak birçok kişi kendine bu soruyu soruyor. Yazımızın bu bölümünde artıları ve eksileri
ile bu iki seçeneği değerlendireceğiz.Genelde bilgisayarların çalışma yapısını bilmeyenlerin, bilgisayarla
ikide birde ilgilenmek istemeyenlerin, ileriye yönelik terfi düşünmeyenlerin, sorun çıktığında arkasında
büyük bir firma olduğunu bilmek isteyenlerin tercihi genelde markalı bilgisayardan yana oluyor.

Yalnız kazın ayağı pek de göründüğü gibi değil. Bugün markalı bir bilgisayara binlerce dolar döken
bir babanın çocuğunun 3 ay sonra elinde S.T.A.L.K.E.R'la gelerek baba ben bu oyunu oynayamıyorum
diye haykırması baba içinde çocuk içinde istenmeyen bir durumdur.
Günümüzde komple kendi bilgisayarını üreten bir firma yoktur. (En azından ben
 öyle biliyorum)
Bilgisayarlar yukarıda belirttiğimiz parçalardan oluşmaktadır ve bu parçaların bir araya gelmesi ile çalışır.
Bu parçaların işleyişi ve yapısı sebebi ile farklı firmalar tarafından üretilmektedir.
İşte bu bilgisayar parçaları X markasının fabrikasında birleştirilirse markası X,
herhangi bir bilgisayarcıda ya da sizin tarafınızdan birleştirilir ise toplama bilgisayar adını almaktadır.
Buradan yola çıkarak 10'larca parça üreticisinin 100'lerce parça ürettiğini düşünürsek
çok çeşitli kombinasyonlar oluşturmak mümkündür. İşte burada marka bilgisayarlar
bize tüm seçenekleri sunamayacaklarından. 3-5 isimle beraber (Eko,pro,mega,ultra vs.)
hazır paketleri sunmaktadır. Genel kullanıcı ihtiyaçları düşünülerek hazırlanmış bu paketlerin
herkesin ihtiyaçlarını karşılaması mümkün değildir.
Marka bilgisayar, ya da toplama bilgisayar alırken size sunulan özellikleri inceleyin.
İncelerken bilgisayarın çalışmasının bir zincir gibi olduğunu unutmayın. Zincir en zayıf halkası kadar kuvvetlidir.
Bu durumda çok güçlü işlemcisi olan bir bilgisayarın ekran kartı, anakartı, harddiski yetersizse
güçlü işlemci pek de işe yaramayacaktır. Peki hangi parçanın iyi olduğunu nereden anlarım?
Bundan konunun ilerleyen bölümünde bahsedeceğiz. Ayrıca konu içinde merak ettiklerinizi sorarak yardım alabilirsiniz.

Neden toplama bilgisayar sorusuna verilecek cevapları gözden geçirelim.
Toplumun geneline göre hazırlanmış sınırlı seçeneklere maruz kalmazsınız.
İhtiyaçlarınızı belirledikten sonra tüm parçaların seçimini kendiniz yapabilir,
tamamen size özel bir bilgisayar oluşturabilirsiniz.
Bilgisayarda kullanacağınız tüm parçalar birbirinden bağımsız olmak üzere en az 2 yıl garantilidir.
İleriye dönük geleceği olan parçalar seçerek bilgisayarınızı yeni çıkan parçalarla güçlendirebilir ve
sürekli güncel bir bilgisayara sahip olabilirsiniz.
İllaki komple sistem garantisi isteyenler için komple sistem garantili bilgisayar toplayan firmalar mevcut.

Neden marka bilgisayar sorusuna verilecek cevaplar,
Marka bilgisayarlar genelde şirketler ve okullar tarafından tercih edilir. Çünkü bu bilgisayarları kimse
kendi malı gibi kullanmaz. Bilgisayarların bakımından çalışmasından sorumlu şirket çalışanı yoktur.
Eğer bir sorun çıkarsa servisi çağırır hallederler. İleriye dönük terfiye genelde ihtiyaç olmaz.
Çünkü şirketlerde kullanılan programlar bellidir. Kolay kolayda değişmez. Elbetteki alınan bir markalı
bilgisayarda ömrünü tamamlayana kadar kendisine düşen görevi sonuna kadar yerine getirecektir.
Aynı durum standart ev kullanıcısı içinde geçerlidir. Eğer yapılacak iş film izleme, müzik dinleme,internet,msn
ve basit birkaç programsa ve kullanıcı bunlardan ileri gitmeyeceğini biliyorsa markalı bilgisayar tercih edebilir.
Bir sorun olursa servisi arar gelirler alırlar yaparlar getirirler ama ücretini de alırlar.
Eğer bilgisayarda kendimi geliştireceğim, yeni çıkan her şeyi denemek isterim, tüm oyunları oynamak istiyorum
derseniz sizin toplama bir bilgisayara ihtiyacınız var demektir.

Bilgisayar alırken sizde seçeneklerinizi gözden geçirin.
Öncelikle bilgisayarla ne yapmak istediğinize karar verin. Çünkü her bileşen yapmak istediklerinizi olumlu olarak
desteklediği gibi işinize köstek de olabilir.

5 Aralık 2010 Pazar

bilgisayar ile ilgili araştırmalar

          1-PC DONANIM REHBERİ

Forumda sık sık sorulan donanımı nasıl öğreneceğim? Bilgisayarın kapağını açınca ne nerede oluyor?
Hangi parça ne işe yarıyor ve benzeri soruları bir nebzede olsa yanıtlamak amacı ile bu yazıyı
hazırlıyorum. Umarım mümkün olduğunca basit anlatmaya çalıştığım bu yazı birçok kişinin işine
yarayacaktır.

Bir bilgisayarın kasasında neler bulunur? Kasanın yan kapağını açınca neler ile karşılaşırım?
Kasada bulunan parçalar
1-Anakart
2-İşlemci
3-Ram
4-Harddisk
5-Ekran kartı*
6-Ses kartı*
7-Cdrom cdwr vb.
8-disket sürücü
9-Ethernet kartı*
10-power supply (güç kaynağı)


(*anakartında onboard olarak bulunanlarda bulunmayabilir)

1-Anakart
Tüm sistem bileşenlerinin üzerine bağlandığı sistemimizdeki parçaları yöneten aralarındaki bağlantıları
sağlayan kasanın tabanında boylu boyunca uzanan en büyük parçadır. Üzerinde işlemci için,
ramler için,
ekran kartı için, yuvalar vardır. Resimden inceleyebilirsiniz. AMD ve İNTEL işlemciler için ayrı
anakartlar üretilmektedir. Yine destekledikleri işlemciye göre kendi içinde kategorilere ayrılmaktadır.
Yazının giriş seviyesinde olduğunu düşünerek ayrıntılara girmiyorum


2-İşlemci
Merkezi işlem birimi olarak adlandırılır.bilgisayarımızın beyni konumundadır. Bilgiyi işleme ve bize
sunulması görevini yapar. Anakartımızın üzerindeki işlemci yuvasına monte edilir. Üzerinde bir fanla
birlikte alüminyum yada bakır olan bir soğutucu vardır. Bunun sebebi bilgisayarımızın en çok ısınan
parçası olan işlemcinin soğutulmasını sağlamaktır. Yine bilinen 2 işlemci üreticisi vardır bunlar AMD
ve İNTEL dir.

3-Ram (random Access memory(bellek))
Harddiskimiz ile işlemci arasında köprü görevi üstlenen bu parçalar bilgisayarımızın çalışmasında
en önemli unsurlardandır. İşlenecek veriler harddiskten belleğe alınır işlemcide işlendikten sonra
tekrar harddiske yollanır ya da bize sunulur. Harddiskler işlemcinin işlem kapasitesine göre çok
yavaş kaldıkları için ramlere ihtiyaç duyulmaktadır. Önceleri edo ram olan ramlerimiz sdram,
rd ram ve ddr olarak gelişti ve şuan ise ddr2 adını aldılar ama şekilleri neredeyse hep aynı ram gördüğünüzde
mutlaka tanıyacaksınız.

4-Harddisk (veri deposu)
bilgilerimizin depolandığı yerdir kısacası mp3lerimiz, filmlerimiz, belgelerimiz hepsi bu parçanın
içinde toplanmaktadır. Kasamızın ön tarafındaki raflarda bulunan anakart üzerine doğrudan
değilde kablo (ide veya sata kablosu) ile bağlanan parçasıdır.

5-Ekran kartı
Kullanıcıları en çok terfiye sürükleyen her yeni oyunla beraber biraz daha eskiyen zavallı ekran kartları.
Bilgisayarımızın yaptığı işleri monitörümüze aktaran oynadığımız 3d oyunların grafiklerini işleyen parçadır.
Ekran kartını bulmanın en kolay yolu monitörden çıkan kabloyu takip etmektir. Monitör kablosunun
bilgisayara bağlandığı yer ekran kartıdır. Anakarttaki ekran kartı yuvasına takılır ve anakarta direkt
olarak bağlanır.

6-Ses kartı
Bilgisayarımızdan ses almamızı sağlayan bilgisayarımızdaki seslerin işlenip kulağımıza müzik konuşma
ses efekti olarak duyulmasını sağlayan parçadır. Yine ses kartını bulmak için hoparlörümüzden çıkan
ses kablosunu takip etmek yeterlidir. Anakart üzerindeki pcı yuvalarna doğrudan bağlanan parçalardan biridir.

7-Cdrom-Cd-wr
Herkes hergün kullanıyor. Bilgisayara dışarıdan veri yüklemek veya bilgisayardaki verileri başka
bilgisayarlara taşımak için kullandığımız parçalardır. Kasamızın üst kısmında yer alırlar anakarta
ide kabloları yoluyla ide girişlerinden bağlanırlar.

8-Disket sürücü
Disket sürücüyü bilmeyen yoktur geçmişten günümüze siyah disketlerden kurtulamadık gitti. 1.44mb
kapasiteleri ile günümüz koşullarında çok yetersiz olsalarda bios yenileme, raid sistem kurma gibi
durumlarda kullanılıyorlar. Anakarta ide kanalı ve ide kablosu ile bağlanıyorlar.

9-Ethernet kartı
Günümüz adsl kullanıcılarının adsl modemleri kullanmak için en çok tercih ettikleri bağlantı türüdür.
Ayrıca ev içi, ofis içi bilgisayar ağları kurulması içinde gerekli olan bilgisayarlar arası kablolu veri
transferini düzenleyen birimdir. Genelde anakartlarda onboard olarak bulunan parçadır.

10-Power supply
Bilgisayarımızın farklı parçaları farklı elektrik güçlerine ihtiyaç duyarlar anakarta,harddiske,
disket sürücüye gitmesi gereken voltajlar hep farklıdır. İşte power supplymizin görevi 220 volt
olarak gelen elektriği kanallara ayırarak her parçaya ihtiyaç duyduğu kadar yollamakdır.

4 Aralık 2010 Cumartesi

vizelerrrrrrrr


Öğrenci milleti değil miyiz










Dönem başlangıcı:


İlk hafta:


İkinci hafta:


Vize öncesi:


Vize sırasında :


Vizelerden sonra:


Finallerden önce:


Final tarihlerinin öğrenildiği ilk gece:


Finallerden 7 gün önce:


Finallerden 6 gün önce:


Finallerden 5 gün önce:


Finallerden 4 gün önce:


Finallerden 3 gün önce:


Finallerden 2 gün önce:


1 day before final exam:


A night before final exam:


Finalden 1 saat önce:


Final sırasında:


Finallerden sonra ilk yürüyüş:


Finallerden sonra,ilk tatil günleri: